Yalanlara Karşı Zaruri Açıklama
Bu açıklama, sizleri sık sık duyuru yoluyla taciz edenlerin kasıtlı yalanlarını ortaya çıkarmak ve gerçek yüzlerini hatırlatmak için zaruri bilgilendirme maksadıyla yapılmaktadır. Bu zaruretten dolayı “tek seferlik” affınıza sığınıyoruz.
Bildiğiniz üzere Derneğimizce, en özen gösterdiğimiz konu, önce ülke sonra sektör menfaatine yönelik olan konuları gündemimize almak ve bu tür konuları sizlerle paylaşmaktır. Bir sektör için olabilecek en kötü şey ise, o sektörün sivil toplum kuruluşlarının başına kişisel ikbalini düşünenlerin gelmiş olmasıdır.
Takip ettiğiniz üzere biz PAGDER yönetimi olarak tüm paydaş kurumlarımıza saygı ile yaklaşıyor, onlara saldırmak yerine, işbirliğine dayalı çalışma prensiplerini uyguluyoruz. Yoğun gündeminiz içinde kavga ve saldırı dilinden beslenmek gayesiyle suni olarak ortaya çıkarılan konularla meşguliyetinizi arttırmak istemiyoruz.
Takdir edeceksinizdir ki PAGDER olarak bir duyuru gönderdiğimizde içerik, üslup ve önem anlamında bir değer ifade etmesine özen gösteriyoruz. Kısaca, bizler emanetinizi layıkıyla taşımaya çalışıyoruz.
Maalesef ki, bir zamanlar kamuoyunda bir ağırlığı ve saygınlığı olduğu halde, kişisel ikbal uğruna tüm değerleri heba edilmekte olan kurumlarımız, düşük seviyeli açıklamalarında, hiç gereği yok ve zamanı değilken, bizlerin arkasında durmaktan gurur duyduğumuz ve kendilerinin ise değerini ancak şimdi idrak edebildikleri konuları sanki hataymış gibi göstermek suretiyle bizi de kendi seviyelerine çekmeye çalışmaktalar. Belli ki işleri az, zamanları bol.
Bildiğiniz gibi biz, sadece ülke ve sektör menfaati gördüğümüz konularda açıklamalar yapar, faaliyetler gösterir ve sizleri bilgilendiririz. Tıpkı Plastik Tanıtım Grubu (PTG) konusunda olduğu gibi. “Kapatılmasın” dedik, çünkü faydasına çok inanıyorduk. Hala da inanıyoruz. Ancak, o gün PTG kapatılsın diyenler, birebir aynı mantıkla ortaya konan Türkiye Tanıtım Grubu’nun tıpkı bizler gibi destekçisi olduklarını ifade etmeye başladılar ve alkış tuttular.
Bilin isteriz ki; PAGDER olarak birliklerin bölünmesi konusu gündeme geldiğinde, fikir oluşturabilmek için biz de ilgili mercilerden bu işlerin mali boyutları, mevcut yapının sektörel bazda kesinti ve sektörel bazda harcama miktarları gibi konularda bilgi talep ettik. Çünkü bizim anlayışımıza göre akıl sahibi yöneticiler, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamalıydı. Her zaman olduğu gibi, bu konunun da mali yük getireceğini iddia edenlerin de o iddialarını somutlaştıramamış olmasının arkasında, bilgisizce fikir üretmiş olmaları yatıyordu. Bugün sorduğunuzda, hala cevap alamadığınızı ve geçiştirildiğinizi göreceksiniz.
Doğal olarak, tarafımızı yine her zaman olduğu gibi, plastik sektörünün menfaatinin olduğu taraf olarak belirleyecektik. O bilgiler bize gelemeden, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) mevcut yapılarla devam etme kararı aldı ve maalesef size işin doğrusunu anlatacak fırsatı da taraf olacak fırsatı da bulamadık. Belki “atı alan Üsküdar’ı geçti, siz fikir üretememişsiniz” diyeceksiniz. Bu bizim tarzımız. Konuştuklarımızın hepsi doğru olmalı, bir ağırlığı ve saygınlığı olmalı. Bu, sizlerin emanetine olan saygımızın da bir sonucudur.
Şimdi net olarak görüyoruz ki, işin özü kişisel ikbal mücadelesiymiş. Yine aynı taktiklerle, kapanan bir konu üzerinden kişisel popülerite elde etmeye çalışmak, bu uğurda sektörümüzün kaynaklarıyla faaliyetler gerçekleştirip; gazetelere ilan vermek ve sırf birilerine yaranmak için sayfa sayfa teşekkür mesajları yayımlamak gibi üretime, verimliliğe, katma değere faydası olmayan boş işlerle uğraşılıyor.
Bir sanayici gözüyle soruyoruz, bunlar sizce hangi amaca yöneliktir? Hangi sorunumuzu çözer?
Beklentimiz bu konularda teneke çalanların niyet beyanında bulunması ve sektöre mi kendilerine mi çalıştıklarını net ortaya koymalarıdır. Aksi halde yapacakları her faaliyet, şahsi menfaatlere yatırım olarak görülecek ve bizlerce samimi bulunmayacaktır.
Sektörümüzün Güzide Temsilcileri,
Sektörümüzün birçok sorunu kenarda dururken, ithalata bağımlılığımız nedeniyle maliyetlerimiz artıp, rekabet gücümüz sürekli azalırken; Nisan 2018 seçimlerinin kimin gündem ve önceliğinde olduğunu da öğrenmiş olduk.
Plastik Sanayicileri Derneği olarak, bulundukları pozisyona içimizden çıkarak gelenlerin, “en küçük Matruşka” durumunda olduklarını artık fark etmelerini bekliyoruz. Ayrıca Derneğimizi taklit etme şekillerinin de, duruşumuzu ve sorunlara bakış tarzımızı taklit etme şeklinde devam etmesini arzu ederiz ki, bu güzide sektöre faydaları dokunsun.
Saygılarımızla,
PAGDER Yönetim Kurulu