Topyekün Sektörel Gelişim ve Küresel Rekabette Etkin Olmanın İlk Yolu Tanıtımdır

Avrupa’nın ikinci, dünyanın ise yedinci büyük üretim kapasitesini oluşturan; hammaddede yüzde 85 oranında ithalata bağımlı pozisyonuna rağmen plastik mamullerde dış ticaret fazlası veren Türkiye plastik sektörü gözünü diktiği, zorlu rekabet koşullarının yaşandığı dünya ve Avrupa zirvesindeki hedefine ulaşmak için yurt dışında yoğun ve odaklı bir tanıtım-pazarlama yapılması amacıyla kurulan Plastik Tanıtım Grubu’nun da yer aldığı sektörel tanıtım grupları ile ilgili tebliğ değişikliğine karşı sanayiciler sesini yükseltmeye devam ediyor.

Türkiye’nin ilk sivil toplum örgütlerinden olan ve bugün 500’ü aşkın üyesi bulunan plastik sanayicilerinin etkin temsilcisi Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür de konuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Sektörel Tanıtım Grupları’nın çalışmalarının katkısı ile bazı sektörler ihracatını yüzde 200’den fazla artırdı!

Sektörel ve ürün ihtiyaç analizlerinin doğru yapılarak etkin pazarlama-tanıtım stratejileri oluşturan; tanıtım bütçesine katkı sağlayan sektör ve tüm alt kırılımların adil tanıtımlarının yapıldığı yapıları PAGDER olarak desteklediklerini söyleyen Reha Gür,  bu kriterleri taşıyan sektörel tanıtım gruplarının global ölçekteki çalışmalarının olumlu sonuçlarını hatırlattı. Türkiye plastik sektörünün dış pazarlarda yapılan doğru tanıtımları-pazarlama faaliyetlerini son derece faydalı bularak desteklediklerini vurgulayan Reha Gür; doğru projeler üreten, etkin tanıtım ve pazarlama yapan sektörel tanıtım gruplarının varlığının güçlendirilerek, sayılarının artarak devam etmesi gerektiği inancını paylaştı. Gür, tanıtım gruplarının yaptığı çalışmaların da katkısıyla bazı sektörlerde ihracatta yüzde 200’lerin üstünde artışlar olduğu gerçeğine dikkat çekti.

Gür, “Şüphesiz ki, ihracat olanakları oldukça kısıtlı olan, katma değer yaratmayan, içinde bir inovatif yön bulunmayan, sadece hacim olarak varlığı görünen, üreticisine dahi yeterince katma değer yaratamayan ürünlerin de farklı değerlendirilip o ürün gruplarının karlılığının artırılması adına neler yapılabileceği iyi analiz edilerek konunun üzerine profesyonelce gidilmeli” dedi.

 

Plastik sektörümüzü dış pazarlara tanıtmayı, pazarlamayı amaçlayan ve henüz 2016 Mayıs ayında doğmuş olan bir yapıyı hemen boğmaya çalışmamalı!

Reha Gür; 17 Mayıs 2016 tarihinde, dış ticaret mevzuatı kapsamında Ekonomi Bakanının izni dahilinde kurulan Plastik Tanıtım Grubu ile Avrupa ve dünyada önemli bir konumda bulunan Türkiye plastik sektörünün gücünü artırarak ürünlerini daha geniş kitlelere tanıtacak, Türk Malı algısını perçinleyerek, plastiğin kalite ve sağlık yönlerini öne çıkararak bilinirliğini artırarak dünyaya pazarlayan projeleri hayata geçirecek Plastik Tanıtım Grubu’nun, çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan plastik sektörünün topyekün gelişimi, dış ticarette fırsatların yaratılması, ülkemizde üretilen kaliteli plastiğin dünyada bilinirliğinin artırılması amacı ile kurulduğunu hatırlattı.
Çoğunluğu küçük ve orta ölçekli firmalardan oluşan plastik sektörünün gelişmesi, tanıtımı için fırsatlar yaratmayı, ihracat yapan firmalar haline getirmeyi hedefleyen çalışmalar yapan;  daha yoğun ve odaklanmış bir tanıtım imkanı sunan, pazarlamaya doğrudan katkı sağlayan yapıları her zaman desteklediklerini söyleyen Gür;  “Dış pazarlarda var olmanın ilk ve etkin yolunun daha iyi bir tanıtım ve pazarlama olduğu gerçeği ışığında bu karşı çıkmalar kişisel çıkar ve menfaat çatışmalarından mı kaynaklanıyor?, diye detaylı bakmak lazım” dedi.

“Bir yerde bir yanlış olursa tabii ki düzeltilmesi için hep beraber adımlar da atarız. Ancak, henüz bu yılın Mayıs ayında doğmuş bir yapıyı, bütçesi onaylanıp herhangi bir faaliyetine şahitlik edemeden hemen boğmaya çalışmanın mantığını anlamak mümkün değil.” diyen Gür, “Türkiye plastik sektörünü yüksek katma değerli ürünlere taşımak ve bu gelişimi tanıtmayı amaçlayarak dış ticarette potansiyelimizi göstermek hedefi ile oluşturulmuş olan Plastik Tanıtım Grubu’na  karşı çıkışın, bindikleri dalı kesmeye çalışanların nedenlerinin çok iyi analiz edilmesi gerekir. Tanıtım gruplarının yapacağı doğru ve etkin çalışmalar sonucunda; sektörel bazda artacak ihracatta elde edilen sermayenin yüksek katma değerli ürünlere geçiş, inovasyon, Ar-Ge, Ür-Ge ile sektörümüzün top yekün gelişimini sağlayabileceği, yapısal sorunlara çözüm için de kaynak yaratabileceği neden düşünülemedi, kim neden çekiniyor?!” dedi.

Kısa vadeli söylemlerle sektörün tamamına yansıyacak zararların yolunu açmamak gerekir!

Şu andaki durumu, yeni bir ürünü onaylamaya korkan Ar-Ge yöneticisinin durumuna benzeten Reha Gür, “Böyle bir durumda hiçbir onay vermezseniz hiçbir adım atmazsınız; hiçbir risk almadığınız için de sorun da yaşamazsınız. Ama firmanız da atılım yapamaz ve zaman içinde rekabete dayanamaz. Bu işler, krizde şirket yönetmeye benzer. Maalesef acemice usta-çırak yaklaşımlarıyla, uzun vadeli öngörüyle değil, kısa vadeli yaklaşımlarla, bugün popülarite kazanma heyecanıyla söylem geliştirenler, ülke ve sektörün geleceğine dair önemli konuları hiçbir kıyaslama yapmadan, analiz etmeden kamuoyuyla paylaşarak sektörün tümüne yansıyacak önemli zararların yolunu açmaktadırlar. Tanıtım, her sektör için hayati bir gerekliliktir. Verimliliği, sürdürülebilir büyümeyi artırmak için katma değerli, yenilikçi ürün sunmanın yanı sıra etkin pazarlama ve tanıtım yapmak hem birim maliyetleri azaltır hem de pazarınızı büyütür.  Ama krizde de paniğe kapılanlar, ilk önce pazarlama, tanıtım, reklam gibi en kritik konulardaki bütçeleri kısar; fayda-maliyet analizine, ne getirip, ne götüreceğine bakmazlar. Doğrusu bu mudur peki?! Bir milyon dolarlık ihracattan yapılacak toplam kesinti 500 dolar iken, yurtdışında herhangi bir plastik dergisine verilecek tek sayfa reklam bedelinin 1.500 dolardan çok daha fazla olduğu dikkate alındığında; Plastik Tanıtım Grubu’na yönelik saldırının hedefinin farklı olduğunun apaçık ortadadır. Bugün yaygara kopartanların da Plastik Tanıtım Grubu’nun kendi alt sektörü özelinde kurulması için yazılı talepleri hala köşede duruyor. Tüm bunların ardını iyi okumak lazım” dedi.

Tanıtım ve etkin pazarlama faaliyetleri her sektör için hayati bir gerekliliktir!

Reha Gür, tüm dünyada stratejik önem taşıyan ve geleceğin malzemesi olarak ihracatta ağır koşullarla zorlu bir rekabetin yaşandığı plastik alanında Türkiye’nin sektörel bir tanıtım grubunun olmamasının sektör adına önemli bir kayıp olacağını belirtti. Gür, “İhracatımızı, katma değerimizi, teknolojimizi geliştirmek için daha fazla imkân yaratmak amacıyla çalışmalarını sürdüren sektörümüzün bu emeklerini, başarılarını tanıtmak için doğru pazarlama ve tanıtım stratejileri üreten, tanıtım bütçesini başarılı, etkin projelerle kullanan bir yapının daima olması gerekliliğine inanıyoruz” dedi.

Plastik sektörü dahil tüm sektörlerin tanıtılması gerektiği inancını taşıdıklarını söyleyen Reha Gür, “Temsilcisi olduğumuz sektörümüzün daha hızlı büyümesini, gelişmesini sağlayan her tür tanıtımı, pazarlama faaliyetlerini PAGDER olarak yapmayı sürdürürken sektörümüze, sektörümüzün tüm alt kırılımlarına, üyelerimize fayda getirecek doğru çalışmaları, adımları daima destekleyeceğiz. Bu konularda dün nasıl savaşıyorsak bugün de  yarın da bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz.Ancak maalesef geldiğimiz noktada, büreysel hedefleri doğrultusunda popülaritelerini önemseyenlerin yıpratma çabalarıyla haksız yere kasıtlı “kirletilen” bir yapının bu andan itibaren başarılı olma şansının kalmadığına inanıyoruz. Maalesef kendi içimizden çıkanların, sektörümüzün geleceğine ket vurma çabalarının ,sektör tarafından unutulmayarak, beklenen ölçüde gelişmeyecek ihracatın en temel sorumluları olarak anılmaları kaçınılmaz olacaktır.Tarih herkese hakettiği değeri verecektir.” dedi.