Makine üreticileri “Büyüme Makinesi” kampanyası başlattı

Türkiye’de faaliyette bulunan makine üreticileri, “Büyüme Makinesi” başlıklı yeni bir tanıtım kampanyası başlattı. Türkiye makine sektörünün dünya ölçeğinde tanınması için çalıştıklarını belirten Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, kampanyayla yeni bir büyüme hikayesi oluşturmak istediklerini vurguladı.

Küresel mal ticaretinin gerilemesine rağmen, Türk makine ihracatının arttığını hatırlatan Adnan Dalgakıran, Ekim ayı sonu itibariyle 11 milyar dolarlık ihracata ulaştıklarını anlattı. Son 15 yılda yüzde 700 ihracat büyümesi sağlandığını vurgulayan Adnan Dalgakıran, “Türkiye’de sanayi devrimi yapacak güç ve potansiyel var” diye konuştu.

“Büyüme Makinesi” temasının, Türkiye’nin sanayi atağının sembolü olmasını amaçladıklarını vurgulayan Adnan Dalgakıran, ilk kampanya olan "Tıkır Tıkır" başlıklı film ve basılı reklamların devamı olarak planlandığını vurguladı. Yeni filmde, makine sektörünün çalıştıkça değer yarattığı ve insanların yaşamlarına doğrudan katkı sağladığına dikkat çekiliyor ve reklam filminde, büyüme makinesinin Türkiye'nin refahı için “tıkır tıkır” çalışmaya devam ettiği vurgulanıyor.

Dalgakıran, kampanyaya ilişkin şu yorumu yaptı:

"Her birimiz kendi alt sektörlerimizde ayrı ayrı, bambaşka işler yapan makineler üretsek de bir araya geldiğimizde büyük bir makineye dönüşüyoruz. Dünyada markalaşma stratejisini başarıyla yürüten tüm kurumlar gibi, teknoloji ve tasarımdaki temel trendleri yönetmeye çalışıyoruz. Sektörümüz geniş bir yan sanayi ağı oluşturması, teknolojiyle iç içe olması, sanayicilerimizin yatırım maliyetlerini düşürmesi ve nitelikli personele yönelik istihdam alanı oluşturması nedeniyle ekonomide tetikleyici gücüyle Türkiye'nin büyüme makinesi olmayı sürdürüyor. Özetle biz üretiyoruz, Türkiye büyüyor."

-Daha rekabetçi olmak için..

Makine sektörünün daha rekabetçi olabilmesi için iç pazarda güçlü olması gerekliliğine işaret eden Dalgakıran, “yerli makine alımını teşvik edici önlemler alınması gerekiyor. Kamu ve kamu destekli makine ve teçhizat alımlarında, yerli üretimin var olması durumunda, bu ürünler tercih edilmeli. Özel sektör de Türkiye’nin Makinecilerine öncelik vermeli. Yerli sanayiciye yerli makine yakışır” görüşünü vurguladı.

Teşvik mekanizmasında sektörel ayrışmanın ve önceliklendirmenin gerekli olduğunu savunan Adnan Dalgakıran, özellikle dışa bağımlılığı azaltacak, teknolojik açılım sağlayacak adımları memnuniyetle karşıladıklarını, buna ilave olarak şirketlerin büyümesini sağlayacak ve ölçek ekonomisi oluşumunu hedefleyecek destek yoğunlaşmasına ihtiyaç bulunduğunu anlattı. Sektör ve ürün odaklı bir teşvik uygulanabileceğini belirten Dalgakıran, “Sanayi yatırım alanları da aynı şekilde üretimi ve yatırımı kolaylaştırıcı imkân ve mekanizmalarla kurgulanmalı. Sanayide finansmana erişimi kolaylaştırmak için de makine ve teçhizat kredi teminatı olarak gösterilebilmeli. Sınai Kalkınma Bankası'nın yurtiçi yatırımları desteklemede Eximbank’ın ihracatta oynadığı rolün üstlenmesi de büyük önem taşıyor.” dedi.